Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yine kitapları, türküleri, bayraklarıyla geldiler*

  Wetzlar Alman Yüksek Mahkemesinde avukat asistanı olarak görev yapan ve henüz yazarlık serüveninin başında olan genç bir Alman yazar, Charlotte Buff adındaki nişanlı bir kadına umutsuzca âşık olmuştur. Bu umutsuz aşkına karşılık alamaması bir yana, âşık olduğu kadının nişanlısıyla evliliğe giden sürecini acıyla izlemektedir. Aynı günlerde Wetzlar'de bir elçilikte çalışan ve yakın arkadaşı olan Karl Wilhelm Jerusalem intihar etmiş, genç yazarın kucağında ölmüştür. Alman yazar bütün bu olaylar sonunda bir kitap yazar ve kitabında umutsuzca nişanlı bir kıza âşık olan roman kahramanı intihar eder. Kitabın yayımlanmasından kısa bir süre sonrasında başta Almanya olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde kitabı okuyan gençler arasında bir intihar salgını başlar. Bu nedenle kitap bazı ülkeler tarafından yasaklanır, kilise genç yazarı gençleri intihara özendiriyor gerekçesiyle bir çeşit aforoz eder. Bu yazar daha sonraki yıllarda Almanya’nın yetiştirdiği en büyük yazarlardan biri olarak tarihe ...

“Kıyamet Emeklisi” Üzerine Dağınık Düşünceler

  “Kıyamet Emeklisi” Üzerine Dağınık Düşünceler I Bazı yazarlar vardır ki, onların talihsizliği yazdıklarından daha çok yaşantılarıyla ya da yaşamdaki kimi tutumlarıyla ön plana çıkmalarıdır. Kısmen magazin bile sayılabilecek şeyleri konuşmaktan sıra bir türlü asıl konuya, yazarın yazın dünyasına gelmez. Örneğin Aslı Erdoğan hakkında –ki kendisi benim en sevdiğim kadın yazarlar listesinin başında gelir– Hasan Öztoprak konusunu konuşmaktan, 90’lı yıllarda İstanbul’da Afrikalı bir grupla yaşadıkları, onlardan birine âşık olduğu için lanetlenmesi konusunu konuşmaktan, ülkemizin CERN’de çalışan ilk kadın bilim insanı olmasını ve şimdilerde büyük bir haksızlık sonucu hapse girip çıkmasını, hastalığını, sürgünlüğünü konuşmaktan sıra bir türlü Kabuk Adam’a, Kırmızı Pelerinli Kent’e, Taş Bina ve Diğerleri’ne gelememiştir. Bir yazara yapılacak en büyük haksızlıktır bu. Aynı makûs kaderi Şule Gürbüz’ün de –ki kendisi benim en sevdiğim kadın yazarlar listesinin ikinci sırasındadır– yaşadığını...