Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İlk Kitabı Anlatmak: Ahmet Karadağ

İlk Kitabı Anlatmak: Ahmet Karadağ  -   Adnan Gerger  İlk Kitabı Anlatmak söyleşilerimizin konuğu Klaros Yayınlarından çıkan “Tutsaklığın Üç Hali” adlı kitabıyla Ahmet Karadağ. Tutsaklığın Üç Hali, ilk kitabınız… İlk kitaplar zordur. Kitabınızı yazarken,  içeriğini belirlerken ismini koyarken nelerden etkilendiniz? Kitabınızın yazma sürecinden yayınlama sürecine kadar hissettiklerinizi bizimle paylaşabilir misiniz? Tutsaklığın Üç Hali benim ilk kitabım ve bir öykü kitabı. İçinde on iki tane öykü barındıran bu kitabın ilk öyküsünü kırk yaşında yazdım. Aslında yazmaya da kırk yaşında başladım. Kitaptaki ilk öykü olan “Dr. Ahmet K’nın Tuhaf Hikâyesi” öyküsünde olduğu gibi kırk yaşında birden yazmaya başladım. Yazdıklarımın niteliği hakkında bir fikrim yoktu. Emekli olduktan sonra yazmaya başlayan ve fotokopiyle çoğalttığı ilk kitabı sadece emekli kahvesindeki arkadaşlarınca beğenilen yaşı geçkin bir hevesli de olabilirdim. Yazdıklarımın değerini öğrenmenin yolu bel...

13. Türkan Saylan Sanat Ödülü

"Tutsaklığın Üç Hali" 13. Türkan Saylan Sanat Ödülünde finale kalan sekiz eserden biri oldu.  https://edebiyatburada.com/13-turkan-saylan-sanat-odulunde-finale-kalan-eserler-aciklandi/ 13. Türkan Saylan Sanat Ödülü’nde finale kalan eserler açıklandı! Annem, Kovboylar ve Sarhoş Atlar-Polat Özlüoğlu Kışın Herkes Dürüsttür-Murat Çelik Komşu Duvarı-Vicdan Efe Küçük Kırık Çizgiler-Zerrin Saral Sardunyaların Kışı-Şenay Eroğlu Aksoy Sensiz Bahçelerde Ben Varım-Çiğdem Aldatmaz Tatlı Bir Şey Yok Mu?-Dilek Karaaslan Tutsaklığın Üç Hali-Ahmet Karadağ  

İnsanın ilk hali: Biat etmemek

  İnsanın ilk hali: Biat etmemek Ahmet Karadağ’ın Tutsaklığın Üç Hali öykü kitabı doğru tabirle üzeri sünger ya da yumuşak bir malzemeyle kamufle edilmiş demir yumruğa benziyor, vurdu mu yere seriyor. Sersemletici… Görüyorsun, gardını alıyorsun ama aparkatı nerenden yiyeceğini kestiremediğinden iki büklüm oluyorsun. Daha ilk kitabı olmasına rağmen üslubunu yakalamış bir yazar var karşımızda. Karakterlerini nasıl konuşturacağını bildiği gibi sırlarını açık etmiyor. Okuyucuyu küçük sürprizle neşelendiriyor. Okuyucunun ağız tadını bozmayı da biliyor, okumanın başlı başına bir huzur bozma eylemi olduğunun farkında. “Oturmaya mı geldik?” diye sorarken bunun bir soru olmadığını okuyucunun kucağına bıraktığı darbe tesirli hüznün az sonra kedere evrilişinde daha iyi anlıyoruz. Taşra insanının uzanan eli Ahmet Karadağ’ın Klaros Yayınları’ndan çıkan Tutsaklığın Üç Hali öykü kitabını okurken ilk izlenimim, Ercan Kesal öyküleri çerçevesinde içimizi yakan ama yandığımız yerden de kalkmayı becer...