“ Diyorlar ki yenilmişiz ” diyerek başlıyor Ahmet Altan o güzel yazısına, “Diyorlar ki, ölümü savunanlar, ölümü avuçlarında taşıyanlar, ölümü zehirli tohumlar gibi hayatımıza saçanlar kazanmış. Reggiani, ‘Kurtlar şehre indi’ diyor şarkısında. Biz, hayatı savunanlarız. Biz, hayatı ölmeyi bilerek savunanlardanız. Bahardır bizim müttefikimiz. Ölümden korktuğumuzdan değil yaşadığımız, biz savaşmayı sevdiğimizden yaşarız. Yaşamaktır savaşımız .” Özel olarak bir devrimci, genel olarak da uğruna ölebileceği veya inatla yaşayabileceği büyüklükte bir davaya sahip olan insan ne zaman yenilmiş sayılır? Mansur Ayık’ın son romanı Hiç Kimse ’yi okuduktan sonra bu konuda bir şeyler yazma fikri doğdu. Mansur Ayık uzun yıllardır Viyana’da yaşayan bir yazar, gençlik yılları Türkiye’de politik mücadelenin içinde geçmiş, dönemin şartları, gözaltı, zindan gibi zorunluluklar nedeniyle yurt dışına gitmek durumunda kalmış bir devrimci. Her siyasi mülteci gibi gittiği ülkede hayata tutunmaya çabalamış, p...
Ankara'da yaşıyor, Pediatrist, Yazı Emekçisi Tutsaklığın Üç Hali (Öykü, 2022) Dirlik Düzenlik Apartmanı (Öykü 2024) Birgün Gazetesi, Bianet, Edebiyathaber, Oggito, Veveya Net (Edebiyat üzerine yazılar)