Bundan birkaç yıl önce dört beş yaşlarındaki bir hastamı muayene edip reçetesini yazdığımda hastamın annesi, “Doktor bey, sizce kızım ne zaman iyileşir, birkaç gün sonra bir konserim var ve Ankara dışına çıkmak zorunda kalacağım,” diye sorması üzerine kadının devlet opera sanatçısı olduğunu öğrendim. Laf lafı açınca opera sanatçısı hasta yakınım, doktorların da genelde sanata yatkınlıkları olduğunu söyleyerek ne çeşit müzikler dinlediğimi sordu. Hazırlıksız olduğum bir anda en zayıf olduğum konudan çıkan bu soru afallattı beni, söyleyip söylememe konusunda tereddüt yaşadım, sonra ağzımdan utanarak, “Doksanlar popu” lafı çıkıverdi. O anda kadıncağızın yüzünde oluşan hayal kırıklığını görmeliydiniz. Tıpkı Kürt olamayacak kadar iyi olduğu düşünülen birine nereli olduğu sorulup Hakkâri cevabı alındığında yaşanan hayal kırıklığında ağızdan çıkıveren, senden beklemezdim ama buna da yapacak bir şey yok anlamına gelen o korkunç söz dökülüverdi kadının ağzından “Olsun”, dedi büyük bir hoş...
Ankara'da yaşıyor, Pediatrist, Yazı Emekçisi Tutsaklığın Üç Hali (Öykü, 2022) Dirlik Düzenlik Apartmanı (Öykü 2024) Birgün Gazetesi, Bianet, Edebiyathaber, Oggito, Veveya Net (Edebiyat üzerine yazılar)